21 Temmuz 2008 Pazartesi

Çok sıklıkla yanımızda olanı unutuveririz. Eşimiz olur bu çoğunlukla. Eski püskü sandığımız gibidir o. Sırf yanımızda diye içinde sakladığı cevherleri merak etmekten vazgeçeriz. Onun varlığına karşı köreliriz garip biçimde. Sıradan günlerin içinde olağan sıkıntıların kıskacında , günübirlik telaşların girdabında öğütürüz yanımızda ve yakınımızda olanı..

İçi mücevher dolu bir sandık var yanımızda , ancak dönüp bakmadığımız için yoksul sanıyoruz kendimizi , sandığı boş sanıyoruz.

Halbuki onun yüzü en çok size baktı , özel olarak sizin için güldü , sizin için hüzünlendi. Bu sabah yanınızda , özel olarak sizin için yaratılmış biri olduğunu görün.

Yüzünün tüm detaylarında size yönelen sevginin işaretlerini okuyun ve " Gözler yalnız bana bakıyor , kulakları en ince dertlerimi dinlemeye hazır , ağzından yalnız bana sevgi sözleri dökülüyor , yüzünde yer alan sade ve içten tebessümü en çok benim hak ettiğimi düşünüyor" deyin. Buna tüm kalbinizle inanın...

Hiç yorum yok: