Yüzyıllar önce dünya henüz çok gençken gerçek aşk varmış her yerde hemen bulunabiliyormuş. Su gibi. Hava gibi. Böyle kolay bulunduğu için kadınlar ve erkekler pek peşine düşmezlermiş gerçek aşkın. Kıymetini de bilmezlermiş..
Bunun üzerine iki melek aşkı gizlemeleri için görevlendirilmiş. ilk önce yerin dibine , sonra yüksek dağların zirvelerine en sonunda da okyanusların dibine gömmüşler aşkı.. Fakat erkekler ve kadınlar toprağı kazıp , dağlara kolayca tırmanıp , denizlere dalıp kolayca bulmuşlar aşkı.
Melekler sonunda gerçek aşkı kadınların ve erkeklerin kalbine saklamışlar. İşte o günden beri kadınlar ve erkekler gerçek aşkı kolayca bulamamışlar. Çünkü gerçek aşkın saklanabileceği her yere bakıyorlar , ancak hemen içlerinde olabileceği akıllarına hiç gelmiyormuş..
Saklambaç oynadığımız günlerdeki gibi , ebe herkesi sobeler ama hep kendisini unutur. Oyundakileri hep bir eksik sayar o yüzden.. Aşk da öyle işte.. Kalbimizin orta yerinde duruyor , ama hiç aramıyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder