23 Nisan 2008 Çarşamba

Aradığını Bulmak...

23/6/2007
Aradığını Bulmak...
Aşk'a her zaman inanmışımdır. İlk aşkım son aşkım olsa da , bir gün (o gün bir türlü gelmek bilmese de...) aşkı yeniden yakalayacağıma dair inancımı ve umudumu asla yitirmedim , daha yeni bir hayalkırıklığı yaşamış olmama rağmen mücadeleme devam edeceğim. Çünkü bu bir hedef , bir amaç değil benim için , yaşamın kendisi , bana ben olduğumu hissettiren , herşeyden zevk almamı sağlayan , yüzümdeki tebessümün , kalbimdeki o tatlı sızının , damarlarımda akan kanın hızının , içleri gülen gözlerimin , düşen çenemin ve daha birçok heyecanımın sebebi o...
Yıllar geçtikçe , acılar arttıkça daha da kamçılanıyor içimdeki istek daha da artıyor aşka karşılık.. Bedenim artık iyice zehirlenmiş durumda , ruhum ise bir hiç onsuz olunca , suyu - güneşi kesilmiş , solmuş bir bitki gibiyim onsuz...
Artık ilk görüşte aşka olan inancımı yitirmeye başladım... Belki bu yılların verdiği , derin aşk yaraları ile bezenmiş yaşadıklarımın bana öğrettikleri sonucu vardığım bir nokta , ancak şu bir gerçek ki ; bir sevgiliye bakışım eskisine kıyasla çok değişti , eskiden dış görünüş daha ön planda iken şimdi dış ve iç güzelliğin uyumu , bütünlüğü ön planda...
Her zaman demişimdir kendi kendime ; çocuksu bir güzellik olgun bir ruhla birleştiğinde dayanılmaz bir çekiciliğe sahip olur...
Şimdi de ona son yazdığım mesajdan bir alıntı " Duymayı beklediğim bir cevaptı , zaten anlaşılıyordu ama senin ağzından duyup bu konuyu kapatmak istedim belki de...Sonuç olarak zorla güzellik olmuyor , eskiden ilk görüşte aşk'a inanırdım artık karşımdakinin dışarıdan görünmeyen özelliklerini de keşfederek zamanla dış ve iç güzelliğinin bütünlüğünü görmeye çalıştım.Çünkü eğer önemli olan sağlam ve sürdürülebilir bir ilişki ise sevgi daha önemli ama tabi ki her iki tarafında gönüllü olması şart. İnsanın kendini sevdiğinin yanında huzurlu ve mutlu hissetmesi herşeyden çok daha önemli. Herşeyi unut ve kafanı iyice boşalt , tatilin tadını çıkart , kendine iyi bak , güle güle..."
Daha çok yazmak istediğim şeyler vardı , kalbimden fışkıran bir şelale içinden duygularım içime akıyordu sanki , boşalıyordum , eriyordum sanki.. Kafamdan geçen hislerime ait binlerce sözcük , bir türlü bir araya gelemiyor , birleşemiyorlardı , bir anlam ifade etmiyorlardı tek başlarına doğal olarak , ama bildiğim , emin olduğum tek bir şey vardı o da ; tüm bunların - iflas etmek üzere olan kalbimin , kafamdaki binlerce düşüncenin , kelimenin - gözümden akan birkaç damla yaşa neden olduğu ve bu damlaların her birisinin içinde ruhumu , kendini sevgiye ve mutlu etmeye adamış ama bir türlü aradığı fırsatı bulamamış benim , aşklarıyla , mutluluklarıyla , üzüntüleriyle yaşanmış koca bir hayatı barındırdığı...

Hiç yorum yok: