1/9/2006
Dayanmak
Dayanmak , dayanıklı olmak büyük bir erdem bazıları için , ancak ben bir türlü içimdeki fırtınayı , aşkımı , sevgimi , çılgın gibi atan kalbimi dizginleyemezken daha ne kadar dayanabilirim karşılık bulamadığım aşkıma , ne kadar dayanabilirim kalbimdeki bu bıçak yarasına , ne kadar ??
Tarif edilemez acılar , hüzünler , umutsuzluklar kapladı içim , kurtulamıyorum ... İçtiğim aşk zehiri yavaş yavaş tüm bedenimi ele geçiriyor , tüm hücrelerimi ve ruhumu ... Gözlerimin önünde onun o tatlı bakışı , sempatik hareketleri ile bana karşı gülümseyişi , kızıl saçları ve beyaz teni gözlerimin önünden gitmiyor bir türlü , bambaşka bir dünyada gözlerimi açıyorum ... bambaşka bir hava soluyorum , bambaşka hissediyorum , bambaşka ...
Nereye baksam gözlerim dalıyor , onu düşünüyorum , keşkeler ile dolu düşünceler birbiri ardına hızla kafamdan geçiyor , hep keşke diyorum , keşke..
Zamanı nasıl durdurabilirim ve onu kendime hapsedebilirim diye düşünüyorum yanındayken... Onu hep görebilmeyi , hep duyabilmeyi , hep koklayabilmeyi , onunla hep aynı havayı solumayı istiyorum..
Artık her gün tanrıma şükrediyorum bana sağlık ve onu görebilme şansını verdiği için , yarın neler olur , onu tekrar görebilirmiyim bilmiyorum , gözlerimde bir damla yaş onu zorlukla görebiliyorum , gittikçe uzaklaşıyor benden , gitmemesi için yalvarıyorum , dua ediyorum ama nafile , her geçen gün benden daha fazla uzaklaşıyor...
Yapacak birşeyim yok , güçsüzlüğün ve çaresizliğin esiri oluyorum , bitiyorum , tükeniyorum , ruhum daracık bir hücrenin içerisinde karanlığa gömülürken son bir defa arkasından bakıyorum ve yaşadığım sonsuz acı ile beraber kendimi umutsuzca bırakıyorum , elveda bile edememenin burukluğu ile..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder