29 Aralık 2008 Pazartesi

Sanal Yaşamlar

Gün geçtikçe hayat sanal ortama kayıyor büyük bir hızla. Sanal ortamda alışveriş yapıyor , tanışıyor , konuşuyor , herşeyin sanalını satıp sanalını alıyoruz. Sanal mutluluklar peşinde koşuyoruz. Aslında var olmayan hedeflere koşuyoruz...

Romantik filmler seyrediyoruz , yalnızlığımızı , sevgiye olan açlığımızı filmin karakterleri ile bütünleşerek gideriyor , sanal hazlar yaşıyoruz , sanal hisler .. Sanki biz o anı yaşıyormuşuz gibi senaryo yaşamımızın yerine geçiyor. Avutuyoruz kendimizi , her bir filmin sonunda sanki bir aşk yaşamış ve bitirmiş gibi gözü yaşlı ve aslında yaşanmamış bir ilişkinin yorgunluğunu , hüznünü ve hayal kırıklığını yaşıyoruz. Hepsi sanal hepsi yaşanmamış , gerçek dışı. Düşler ile gerçekleri birbirinden ayırt edemiyoruz.

İkiyüzlüleşiyoruz.. Gerçek duygu ve düşüncelerimizi ifade edemiyoruz. İş yerinde patronumuza hatta evde sevdiğimize bile ikiyüzlü davranmaya başlıyoruz. Karşımızdakiler tarafından beğenilmek için kendi kişiliğimizin dışında bir "ben" yaratıyoruz. Hele bir de o "ben" ile sonuca ulaşıyorsak hayatın her kesiminde o "ben" i sahipleniyoruz. Başta kendimizi ve sahte "ben" i beğenen sevdiğimizi kandırıyoruz. Kendimizi beğendirmek telaşı içerisinde olduğumuzdan farklı gösteriyoruz..

Var olabilmek ve mutlu yaşamanın sırrı olarak , kurulmuş çarpık sistemin bir parçası oluyoruz ve gerekirse tepeye çıkmak için başkalarının üzerine basıyoruz.

Doğallığı kaybediyoruz. İçtenlik yerine sahte gülücükler var yüzlerimizde..

Dinlemiyor , dinliyor gibi yapıyoruz başkalarını..

Güven duygusunu kaybediyoruz , yok ediyoruz..

Paylaşımdan uzaklaşmaya başlıyoruz , saygıdan yoksunlaşıyoruz..

veee her daim hüzün , yakalamaya çalışırken aksine uzaklaşıyoruz hedeften , mutluluktan ve sevgiden..

- SON -

Oynayanlar
Sanal Kız
Sanal Erkek
Sanal Anne
Sanal Baba
Sanal Arkadaşlar
Acı
Keder
Kırık Kalpler

Yazan
Sanal "ben"

Yönetmen
Düşler ve Gerçekler

Hiç yorum yok: